Terspektif

Archive for Mayıs 2010

Internet bankacılık zamandan tasarruf,hızlı ve kolay işlem için tercih edilen bir hizmet. İnsanlar üzerinde bıraktığı en büyük etki ve sıkıntıysa gözlemlerime şikayet sitelerine dayanarak; Eft ve Havale ücretleri.

Hal böyleyken online bankacılık sitelerinde en dikkat çekici insanların hoşuna gidebilecek promosyon ögesi ücretsiz işlem hizmeti olabilir. Yapılacak işlemlerden ne zaman ne aşamada kazanacağının açık olmadığı worldpuanlı bonuslu promosyonlardansa bir ay boyunca ücretsiz işlem gibi bir promosyon insanları daha bağlayıcı ve alışkanlıkları körükleyen bir yol değilmidir sizce de ?

image

Öğrenilebilir

Çalışanlara satıcılarınıza müşterilerinize kolayca öğretilebilecek anlatılabilicek bir ürününüz olmalı. Önce çalışanlarınız iç müşteriniz daha sonra da dış müşteriniz sizi kolayca anlamalı.

Değerlenebilir

Değerlemekten kasıt satılabilecek, satıldığında da size bir kazanç sağlayabilecek bir ürününüz olmalı. Kar marjları, kar kaynakları, zarardan uzak durarak karı koruyabilme yöntemleri iyi bir iş planı gerektiren unsurlar.

Tekrarlanabilir

Satış yaptığınız müşteriniz için tekrar satıcı potansiyeli taşıyabilmeniz ? Bu işte en önemli nokta. Ürünün özelliği ya da sizin müşteriye olan tavrınızın belirleyeceği bu süreç iş modeliniz için kilit nokta. İhitiyacı tazelenebilecek ve müşteriyi potansiyelde tutacak bir ürün, devamlılık için olmazsa olmaz.

 image

Google getirdiği arama hızı, hassasiyeti, barındırdığı kayıt sayısıyla vs birçok konuda farklılığını ispat etmiş bir arama motorundan ziyade yer edinmiş bir uygulama artık hayatımızda. Wi-Fi üzerinden aldığı datalarla özel hayata yaptığı müdahaleyle de bunu bir kez daha ortaya koymuştu geçtiğimiz günlerde!

Yaptığı bu veri toplama meselesi oldukça tartışılan bir konuydu trend başlıklara bakıldığında. Ancak yaptıkları logo üzerinden pacman oyunuyla birlikte google için konuşulan negatif konuşmalar yerini pacman oynama duyurularına bırakıverdi. Pacman oynatmayan browser bug raporlayanlardan oyun yeni bulunmuş gibi bilgisayarına indirerek oynamak isteyenlere kadar birçok konuda tartışıldı adı geçti. Özetlendiğin konu hep eğlence ve pacmandi.

google terspektif

Yapılan ufak bir farklı kriz dokunuşuydu bu belki, itirafları unutturan; hedefini de 12 den vuran.

Internet adreslerinin kısaltılması servisi twitterla birlikte hayatımıza giren en önemli web uygulamalarından.

Kullanırken önemli bir noktayı fark ettim önceki gün; bu tarz hayatımıza giren servisleri çok hızlı bir şekilde kabulleniyoruz. Kabullenmemiz sonucunda herkes bu servisi kullanmaya başlıyor, ve tek bir noktayı kullanmak suretiyle kullanmaya başlıyor.

Daha sonra bu servisi farklı domainlerden ya da firmların kendi bünyesinde sunma devresi başlıyor; bit.ly servisinden sonra goo.gl,twshot.com,
su.pr,dlvr.it, eepurl.com gibi servislerin yanında bu servislere ihtiyaç duymayıp bu hizmeti kendi bünyesine çeken paylaşımcılar da mevcut; selnd.com, archdai.ly, ow.ly gibi.

Bir konuda ilk olmak, bir sürelik saltanat mı? Kopyalanacağını bilerek bir konuda ilk olmak halen haz verici bir etken mi ? İlk olmak aslında halen önemli bir haz ve önemli bir adım; bu yoğun fikir harmonisinde öne çıkmak adına.

Ayrıca akla takılan bir diğer soru; İyi bir hizmetin ölçümü ne kadar çok kopyalanmasıyla mı yoksa ne kadar çok kullandığıyla mı ölçülmeli bu da ayrı bir tartışma konusu olsun.

Crm bilinen bir tabir olsa da ingilizce terimleri kullanmaktan haz etmediğim için açıklamak gerek; Customer relation management\Müşteri ilişkileri yönetimi.

Müşteri hakkında bilgi sahibi olmayı onu tanımayı ve mevcut ilişkiyi yapaylıktan uzaklaştırıp daha verimli ve doğal hale getirmeyi amaçlayan bir yaklaşım. (Bu yaklaşım tabiri tamamen benim fikrimdir, düşüncemdir.)

crm

Sosyal medya ve beraberinde getirdiği sosyal medya uzmanlığı tanımlarının içerdiği yaklaşımdır aslında. Ve uluslararası oluşumlarda Sosyal Medya ve Kullanım süreçleri müşteri kitlesi olarak online dünyayı hedef alan bir CRM eğilimi olarak görülmekte ve eCrm olarak adlandırılmakta.

Terspektif sorusu : Sosyal medya yönetiminden ziyade, eCrm tabiri biraz daha uygun sanki bu konu için ?

Internet oldukça hayatımızda kaos iç içe geçmiş sorular hep varolacak bu kesin.

Google ın wireless üzerinden veri paketlerini almak suretiyle yer tespit ettiğini itiraf ettiği dönemlerde kablosuz\mobile internet kullanımının son hızla artıyor olması temel noktalarına bakıldığında iç içe geçmiş sorular. İnsanlar internete artan güvenleriyle birlikte smartphoneları kullanmaya başladıkça güvendikleri o internet sorunları daha da farklılaşıyor ve farklılaşacak belki de.

emarketer in bir hesabına göre 2015 yılında internet kullanıcılarının %60 a yakın bir kısmı el cihazlarından bağlanıyor olacak, internete. Bankacılık işlemleri üzerine yapılan bir araştırmaya göre şu andaki el cihazı kullanım oranlarıyla birlikte %70 e varan bir internet bankacılık işlemleri kullanımı sözkonusu.

El cihazlarına geçiş bu kadar hızlı güvenlik riskleri umulmadık noktalardan gelirken, ilerleyen zamanla birlikte kablolara geri dönermiyiz, bilinmez.

 

image

image

terspektifTeknolojinin yeni nesil üzerinde döndüğü, hedef kitlelerin maksimum olarak 25-30 yaş sayıldığı dönemlerdeyiz. Ancak bu rakamların ancak varsayım ve hayallerden ibaret olduğu yapılan birkaç araştırma neticesinde bu varsayımların doğrularla çok bağdaşmadığı ortaya çıkmakta.

Internet kullanımı oranları denince artık sosyal network\paylaşım siteleri, teknoloji deninceyse Ipad\IPhone\Apple güncellemelerini takip eden kitleyi analiz ederek çıkarılacak sonuç; 35-44 yaş ortalamasındaki kitle, ulaşılması ve odaklanılması gereken öncelik olarak sayılabilir tüm yargıların aksine.

 

 

terspektif

terspektif

terspektif

Bir diğer dikkat çekici husussa 17-25 yaş arası ortalamaya sahip genç nüfusun sahip olduğu düşük oranlar. Internetle birlikte kaybediyoruz elden gidiyor denilen nesil bu rakamlara bakıldığında çokta aktif gözükmüyor. Belki de network\paylaşım siteleri ve teknoloji için ele alınan değerler bu kitleyi analiz etmek için yeterli değildir.

Gelişen teknolojinin fırsatları kısıtlaması ve hareket alanlarının daralmasıyla birlikte gitgide anarşik bir yapı aldığını gözlemliyorum uzun zamandır. Farkında olarak ya da farkında olmadan savaş sürüyor fırsatlar\teknolojiler, birbirleriyle.

Galip gelen siliyor, diğerini ve aslında kısa süreli saltanatının keyfini sürmeye koyuluyor. Eğer bu saltanatı koruyacak yenilik ya da inovatif süreçleri yönetemezlerse kısa süreceği aşikar olan saltanatın keyfini sürüyorlar diyebiliriz.

  • Ipad piyasaya sunulması IPhone gibi oldukça büyük sükse yapmış bir cihazın satışlarını bile geride bırakması tartışılırken esas dikkat çekici nokta netbook satışlarına yaptığı etkidir bana kalırsa. IPad satışından sonra Netbook satışları bıçak gibi kesilmiş ve sıfıra yaklaşmış durumda.

image

  • Scribd nin lansmanını yaptığı Html5, Iphone un sert bir açıklamayla engeller koyduğu Flash’ta tarihteki tozlu raflarını alması muhtemel saltanatlardan, Html5’in hakimiyeti ele geçireceği günden sonra.

    http://www.scribd.com/documents/30964170/Scribd-in-HTML5

  • Gowalla, FourSquare gibi location based uygulamalar\servisler olan hizmetlerin Facebook’un ay sonu(Mayıs 2010 sonu) itibariyle kullanıma açmayı planladığı location uygulamasıyla oldukça büyük bir darbe alacak gibi gözükmekte.

    http://mashable.com/2010/05/06/facebook-location/

  • Zamanında müzik paylaşım konusunda zirvede yer almış bir uygulama olan Napster’ı şu anda konusu açılmadığı takdirde hatırlayan kullanan sayılı kullanıcı olduğunu düşünmekteyim. Yeni mecralarla ilgili adaptasyon çalışmalarını henüz yapmaya çalışan, tekrar varolabilmenin peşinde koşan Napster için tren çoktan kaçtı belki de.

    http://mashable.com/2010/05/06/napster-social-media/

Örneklerdende çok net anlaşılacağı üzere gizli bir teknolojik konum savaşı hakim. Kullanıcıya hakim olan tarafın galip olduğu bu savaşlarda gardı kaybetmemek için dikkat edilmesi gereken en önemli hamle; kullanıcıyı kaçırmamak, uzun süreli bağlılığı sağlamlaştırıcı faaliyetlerin izini sürmek.

Bu gizli savaş için yeni "sosyalojik" silahlar üretmek.

FlowTown’da yayınlanan ve 12-18 yaşlarındaki bireylerin telefon kullanım oranlarına yönelik yapılan bir araştırmayı kapsayan sonuçlar oldukça dikkat çekici. Telefona sahip olma oranında ziyade yoğun kullanım oranı yaşının 12 gibi oldukça küçük sayılabilecek bir yaşa kadar inmiş olması dikkat çeken ilk noktalardan.

12-18 gibi başlangıç süreci sayılabilecek bir yaş grubundaki kullanım oranları yoğunlaşılacak olan kitlenin öneminden ziyade sonrasında dair ipuçları da vermekte. Git gide mobil yaşam üzerine kurulu bir neslin yetiştiğini rahatlıkla söylemek mümkün referansımızı bu grafiğe göre alırsak eğer.

Terspektif sorusu : Bu grafik 12-18 neler yapıyor olarak mı incelenmeli, yoksa yetişkin olacak bu bireylerin ne şekilde takip edilmesi gerektiği mi ?

image

Kaynak :http://www.flowtown.com/blog/teens-and-their-mobile-phones?display=wide


Sayfalar

del.icio.us